Gebeliğin kadınlar için oldukça hassas ve önemli bir dönem olduğunu belirten Op. Dr. Emel Kar Altundağ, hamilelik hormonlarının salgılanmaya başlamasıyla birlikte, kadınlarda birtakım değişikliklerin meydana geldiğini söyledi.
Dr. Altundağ, “Kadınlar genel olarak adet dönemi gecikmesini hamilelik belirticisi olarak baz alırlar ama genel olarak hamileliğin en kesin sonucuna, hamilelik testi yapılarak ulaşılabilir. Eczanelerden alınan testlerin güvenilirlik oranı yüzde 99’dur. Eğer adet dönemi 10 gün gecikmişse ve test yapılmışsa, sonucun doğru olma olasılığı da oldukça yüksektir” dedi.
Genel olarak hamilelik belirtilerinin çoğu kadında aynı olduğunu dile getiren Altundağ; uyku hali, bulantı, kusma, baş ağrısı, yorgunluk, iştah değişikliği ve sık idrara çıkmanın, belli başlı belirtiler olduğunu kaydetti.
Kese yaklaşık 5 haftalıkken görülür
Gebeliğin oluşmasıyla, vücutta hCG adı verilen bir hormonun salgılanmaya başladığını dile getiren Altundağ, bu hormonun normalde kanda ve idrarda az miktarda bulunduğunu, hamilelik döneminde ise arttığını söyledi.
Altundağ, bu nedenle yapılan kan ve idrar testlerinde gebelik olup olmadığının anlaşıldığını belirterek, “Gebelik kesesi hemen ultrasonda görülmez. Kese yaklaşık 4,5 - 5 haftalık gebelik olduğunda, transvajinal ultrason ile görünebilir. Yaklaşık 6 haftalık hamilelik döneminde de karından ultrason ile izlenebilir” diye konuştu.
Kanamaya dikkat
Bazen gebelikte kanamaların olabileceğini anlatan Altundağ, hangi dönemde olunursa olunsun, kanama durumunda mutlaka doktora gidilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Altundağ, bazı kanamaların risk taşımayacağını ancak bazen düşük, dış gebelik gibi durumların yaşanabileceğini anlatarak, “Bazı kadınlarda yerleşme kanaması görülebilir. Buna implantasyon denir. Bu çoğu zaman adet kanaması ile karıştırılıyor. Yerleşme kanaması çok az ve genel olarak pembe ya da kahverengimsidir. Bu doğal bir süreçtir ve anneye ya da bebeğe zarar vermez. Ancak her ihtimale karşılık, kanama olması durumunda mutlaka doktora başvurulması gerekmektedir” dedi.
Kadınların en büyük korkusu düşük
Gebelik döneminin ilk 20 haftası tamamlanmadan oluşan kayıplara, düşük denildiğini açıklayan Op. Dr. Emel Kar Altundağ, hamilelik döneminde kadınların en büyük korkusunun düşük olduğuna dikkat çekti.
Genel olarak düşüklerin yüzde 80’inin gebeliğin ilk 3 ayında ortaya çıktığını belirten Altundağ, “Kadınların yüzde 25’i düşük tehdidi yaşar. Bazen arka arkaya tekrarlayan düşükler olabilir. Bu durumun nedenini bulmak için doktor kontrolleri ihmal edilmemeli” diye konuştu.
Dış gebelik iç kanamaya neden olabilir
Dış gebelik hakkında da açıklama yapan Op. Dr. Emel Kar Altundağ, “Dış gebelik de sık karşılaşılan bir durum. Döllenmiş yumurtanın rahim içi dışında bir yere yerleşmesine dış gebelik diyoruz. Ülkemizde görülme sıklığı yüzde 1-2 arasındadır. Adet gecikmesi, gebelik testlerinin pozitif olması, bulantı, kusma gibi hamilelik belirtileri dış gebelikte de görülür. Ancak genellikle tüplere yerleşen gebelik büyümeye başlar ve belli bir süre sonra kanamaya neden olur. Bu durum oldukça önemlidir. Eğer tedavi edilmezse iç kanama yaşanabilir ve maalesef kanama sonucu anne yaşamını yitirebilir. Böyle bir durumda vakit kaybetmeden doktora gidilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Popüler Yazılar
- Kalp damarlarının incelemesind...
- Kadın sağlığını tehdit eden se...
- Güngör: “Kış aylarında boğaz a...
- Okullarda el, ayak, ağız hasta...
- Ağrılara doğal çözüm: Nöralter...
- AIDS hastalığı tüm dünyada hız...
- Safra kesesi taşları neden olu...
- Hamilelik belirtileri nelerdir...
- Akciğer kanserinin bir numaral...
- Boğaz kuruluğu neden olur? Boğ...