Ekim ayı boyunca birçok
branşın, meme kanseriyle ilişkisi konusunda açıklamalarda bulunduğunu ifade
eden Uzm. Dyt. Seher Dallı Şen, "Konu beslenme açısından
değerlendirildiğinde, doğru beslenme ile meme kanseri riski azalabileceği gibi
beslenmede yapılan hatalarla bu risk artabilir de. Bu nedenle beslenme
konusunda dikkatli olunmalıdır" dedi.
Obezite, meme
kanseri riskini artırıyor
Uzm. Dyt. Şen, “Birçok
çalışma obezitenin meme kanseri riskini artırdığını gösteriyor. Çünkü yağ dokusu
inflamatuar sitokinler ve mediatörler üreterek kanser invazyonu ve metastazı
teşvik eden bir ortam oluşturmaktadır. Obezitenin de en büyük nedenlerinden
biri yapılan beslenme hatalarıdır. Şeker ve beyaz un içeren besinler gibi kan şekerini yükseltme
eğilimi yüksek olan karbonhidratlar hem obeziteye hem de hormonal dengesizliğe sebep
oluyor.
Doymuş ve trans yağ
tüketimi arttıkça meme kanseri riski artıyor
Doymuş yağ ve trans
yağdan zengin beslenmenin (paketli ürünler, kızartmalar, fast food vb.),
obezitenin nedenlerinden biri olmakla beraber, meme kanseri riskini de arttırdığını
belirten Uzm. Dyt. Şen, yüksek sıcaklıklarda pişen besinler (AGE oluşumu
nedeniyle), fazla kırmızı et ve salam sosis gibi işlenmiş et tüketimi de kanser
riskini arttıran sebepler arasında” dedi. Ayrıca çalışmalar alkol
tüketimi arttıkça kanser riskinin arttırdığını göstermektedir. Aynı zamanda bir
başka beslenme hatası da meyve-sebzeyi az tüketmek. Bu durum antioksidan
alımının azalmasına ve kabızlık sorunlarına neden olmakta ve bağırsak geçiş süresi
uzadığı için dışarı atılması gereken östrojen ve toksinlerin daha uzun süre
kolonda kalması da meme kanseri riskini artıran durumlardan biridir” dedi.
Kanser riski doğru
beslenme ile azalabilir
Meyve ve sebzeler
lif, antioksidan, vitamin ve mineraller ile lignan, flavonol gibi
antikarsinojenik bileşikler olarak tanımlanabilecek koruyucu maddeler içerdiği
için beslenmemizde rengarenk sebze ve meyve tüketimini arttırmanın önemli
olduğunu vurgulayan Uzm. Dyt. Şen, zerdeçal, sumak gibi baharatları kullanmak, fermente
besinlere (yoğurt, kefir gibi) yer vermek, tereyağı, ayçiçek, mısır özü gibi
yağlardan ziyade kanser koruyucu polifenolden zengin zeytin yağ tercih etmek, tükettiğimiz
besinlerin yanık veya çok kızarmış olmamasına özen göstermek (özellikle et
ürünleri, ekmek gibi), yemek pişirmek için kuru ve yüksek ısı kullanmak,
tütsülemek yerine, haşlama, kaynatma ve buğulamayı tercih etmek ve beslenmede
yağlı balıklarda (sardalya, uskumru, somon vb.) bulunan eikosopentanoik asit
(EPA) ve dokosahegzanoik asit (DHA) gibi omega-3 içeriğini arttırmak sağlıklı
beslenmenin önemli noktaları olduğu için meme kanseri riskini de azaltacaktır” dedi.
Uzm. Dyt. Şen, tüm
bunların yanında basit karbonhidratlar yerine sağlıklı beslenme programının bir
parçası olan siyez, karakılçık, kavılca, yulaf, çavdar, kinoa gibi tam tahıl
içeren karbonhidrat kaynaklarını tercih etmenin de önemli olduğunu belirtti.
Egzersiz ve beslenme
önemli
Son olarak Şen, “Çalışmalar,
meme kanseri yükünün azaltılması için obezite, egzersiz ve beslenme gibi
değiştirilebilir risk faktörlerinin ele alınması, kronik hastalıklarla ilgili
temel yaklaşımın bir parçası olarak birincil koruma açısından son derece önemli
olduğunu göstermektedir” diyerek sözlerini bitirdi.
-
Uzm. Dyt. Seher Dallı Şen Özgeçmiş
Popüler Yazılar
- Kalp damarlarının incelemesind...
- Kadın sağlığını tehdit eden se...
- Güngör: “Kış aylarında boğaz a...
- Okullarda el, ayak, ağız hasta...
- Ağrılara doğal çözüm: Nöralter...
- AIDS hastalığı tüm dünyada hız...
- Safra kesesi taşları neden olu...
- Hamilelik belirtileri nelerdir...
- Akciğer kanserinin bir numaral...
- Boğaz kuruluğu neden olur? Boğ...