Nev Sağlık Grubu
EN
“Tiroid taraması ihmal edilmemeli”

Nev Bandırma ve Nev Esentepe Genel Cerrahi Bölümünden Op. Dr. Erdem Sarı, toplumda yaygın görülen ve tiroid bezinin anormal büyümesi sonucunda ortaya çıkan guatr ile ilgili bilgiler verdi.

“Guatr, tiroid bezinin büyümesini ifade eder” diyen Dr. Sarı, “Bu büyüme bezin total olarak büyümesi şeklinde olabileceği gibi nodüllerin büyümesine bağlı da olabilir” dedi.

Tiroid bezi neden büyür?

Dr. Erdem Sarı, “Tiroid hormonunun ham maddesi iyottur. İyot yetersizliği durumunda tiroid hormonu yapımı azalır. Tiroid bezi hormonel uyarılarla daha fazla tiroid hormonu yapması için daha çok uyarılır ve bu durum, bezin total olarak büyümesine neden olur. Buna diffüz guatr diyoruz. Tiroid dokusunun içinde gelişen nodüller zamanla büyüyebilir ve bu durum nodüler guatra neden olur” ifadelerini kullandı.

Tiroid bezi ne işe yarar?

“Tiroid bezi kısaca her şeye yarar” diyen Op. Dr. Erdem Sarı, “Besinleri ne hızla yakacağımızı, soğuğa karşı toleransımızı, nabız hızımızı, tansiyonumuzun düzenini, uykumuzu, hatta psikolojik durumumuzu etkileyen hormon olan tiroid hormonunu salgılar. Bu bezde oluşabilecek düzensizlikler haliyle tüm sistemimizi etkiler” dedi.

Tiroid bezinde hangi hastalıkları görebiliriz?

“Guatr dediğimiz bezin büyümesi çok fazla olursa hastalarda yutma zorluğu, ses kısıklığı gibi şikayetlere neden olabilir. Bu durumda operasyon gerekir” diyen Dr. Sarı, “Nodüler Guatrda yaklaşım biraz daha farklıdır. Tiroid nodülleri sıklığı toplumda oldukça yüksektir. Literatürde %4-7 olarak belirtilmektedir ancak otopsi serilerinde bu oran %50’lere ulaşmaktadır. Bunun sebebi, çoğu tiroid nodülünün klinik bulgu vermemesidir. Tiroid nodüllerinin %90'ı klinik açıdan önemsiz nodüllerdir. Ancak bu nodüllerin bir kısmı otonomi kazanıp aşırı tiroid hormon salgısına neden olarak zehirli guatr dediğimiz hastalığa neden olabilir. Anti-tiroid hormonu ilaçlar ile hormon dengesi sağlanır ve sintigrafi dediğimiz yöntemle yapılan taramada aşırı hormon üreten nodüller tespit edilirse, bu hastalarda önerilen tedavi cerrahidir. Nodüle bağlı olmayan bezin aşırı çalışması ile oluşan zehirli guatr hastalığında ise tedavi öncelikle anti-tiroid ilaçlardır. Ancak ilaçlar bezi baskılamada yetersiz kalırsa tedavi yine cerrahidir. Tiroid nodüllerinde ultrasonografik olarak şüpheli bulgular saptanırsa öncelikle ince iğne biyopsisi yapılır. Biyopsi sonucu kanser çıkan hastalarda operasyon şart. Biyopsi sonucu iyi huylu veya şüpheli gelen hastalarda hastanın risk faktörleri (yaş, aile öyküsü, radyasyon maruziyeti vb.) değerlendirilerek takip veya ameliyat kararı veriyoruz. Ayrıca kanser şüphesi olmayan ancak bası bulgularına ve kozmetik açıdan kötü bir görünüme neden olan çok büyük nodüller varsa yine operasyon öneriyoruz” açıklamalarında bulundu.

Tiroid hastaları hasta olduklarını nasıl anlarlar ya da hastaneye ne şikayetle başvururlar?

Dr. Erdem Sarı, “Bezin boyut artışına bağlı olarak boyunda şişlik, ses kısıklığı yutma zorluğu gibi şikayetler olabilir. Zehirli guatr varsa hastalarda aşırı terleme, sinirlilik, uykusuzluk, ilaca dirençli hipertansiyon, çarpıntı, kilo kaybı gibi şikayetler görülebilir. Tarama amaçlı tiroid hormonu bakılan hastalarda tesadüfen hormonel dengesizlik saptanabilir ve bu hastalara tiroid ultrasonu yapılır. Eğer tiroid hormonu az salgılanıyorsa hastalar, aşırı uyku hali, kilo artışı, ödem, düşük tansiyon gibi şikayetler ile başvurabilir. Genelde sebebi haşimato hastalığıdır. Haşimato hastalığı, diğer otoimmün hastalıklar gibi kendi bağışıklık hücrelerimizin kendi vücudumuzu (bu hastalıkta tiroid bezini) yabancı olarak tanımlayarak saldırması ve haraplandırması ile seyreder. Bez zaman içinde fonksiyonunu kaybeder. Tiroid hormonu azlığına bağlı olarak tembellik, kilo artışı, ödem, tansiyon düşüklüğü görülebilir. Tedavi eksik olan hormonun yerine konmasıdır. Ancak dikkatli olunması gereken nokta, tiroid hormonu bezde kolloid dediğimiz havuzlarda muhafaza edilir ve gerektiğinde buradan dolaşıma salınır. Haşimato hastalığında zaman zaman bez harabiyetine bağlı bu havuzların hızlı boşalması zehirli guatr ataklarına neden olabilir. Bu durumda tedavi yeni gelişen duruma göre şekillendirilir” dedi.

Tiroid cerrahisinin riskleri nelerdir?

Her girişim gibi tiroid cerrahisinin de riskleri olduğunu söyleyen Dr. Erdem Sarı, “Anesteziye bağlı riskler dışında kanama, ses kısıklığı, kalsiyum düşüklüğü gibi riskler mevcuttur. Literatürde %1-5 arasında görülen bu komplikasyonlar deneyimli cerrahlar ve teknolojik imkanlar sayesinde daha az görülmektedir. Teknolojik imkandan kasıt, damar mühürleme cihazları ve sinir monitörizasyonudur. Dolayısıyla daha önce yapılmamışsa, şikayet olmasa dahi en az bir kez tiroid hormonu ve tiroid ultrasonunun yaptırılmasını öneriyorum” ifadelerini kullandı.

###